Yürüyen Kelimeler
Elif Şafak Anlatıyor
TRT 2’de Elif Şafak konuşuyor. Ve sanki konuşurken bile kelimelerle oynuyor, onun elinde stres topları gibi, ya da bir enstrüman gibi. Pek çok seveni hakkında yorumlar yapıyorlar. Aslında sanki son iki romanını İngilizce yazmış olması biraz eleştiriliyor gibi. Oysa o çok kültürlülük, çok başlılık, çok dinlilik gibi bugün duyduğumuzda bizi oldukça şaşırtabilecek bir şeyden bahsediyor. Bizim içimizden geliyor ve biz onun İngilizce yazması konusunda da şikayetçi değiliz,yeter ki yazsın..
Eleştiri hatta dava oklarına maruz kalan son romanı Baba ve Piç’i daha ilk okumaya başladığımda, bu roman bu kızın başına bela olacak demiştim. (Ki zaten Word programı da kitabın içinde yer alan Piç kelimesini “argo veya kaba sözcük” olarak görmekte ve değiştirmem için ısrar eden kırmızı bir çizgi çekmektedir altına.) Dert açacaktı, orası kesin. Ama o bir yandan aklında olup bitenleri aktırmaya çalışırken diğer bir yandan kelimelerle boğuşmayı sürdürüyordu. Tasavvuf ve Osmanlıca üzerine yazdığı Pinhan ile okuyucularında daha yaşlı ya da daha muhafazakâr bir imaj yaratmış olduğunu kendisi de şaşkın olan yazar romancılığın tanrılaşmaya benzediğini anlatıyor. Kendisini yazdırdığını söylüyor, yazarın yazmaya mecbur kaldığını. Pek çok yazan insanın bu karakteri tespit edemediği için yazarlık hayallerinin suya düştüğünü fark etmemek imkânsız. Murathan Mungan da bunu “eser bittiğinde artık kendi başına bir şeydir, sizden çıkmıştır ve sizin değildir artık” diyerek anlatmıştı.
Bazı yazarların kukla yöneticiliğine benzetiyor. Önceden yaratılmış, ince karakter oluşturmalar üzerine kuruludur. İkinci çeşit ise daha içgüdüsel yazılardır. Sanırım Elif Şafak her ikisinden de barındırıyor biraz.
Bit Palas ile bize bir böcek ilaçlamacıyı tanıştıran, Araf’ta kaybettiğimiz noktalardan (Ömer Sipahioğlu’nun “Omer Sipahioglu”’na dönüşmesi kastedilmektedir.) bahseden ve evrenselliğin hiç de sandığımız gibi her yönüyle kabul edilebilinecek ya da bunca kolay olmadığını gösteren Elif Şafak, genç görüntüsü ve dik başlılığıyla yazın dünyasında uzun zamanlar daha adından bahsedilecek bir isim. Dil yeteneğiyle okuru saran, konu seçimlerinde zülfiyare dokunmakta sakınca görmeyen, yazılarıyla aklımızın köşelerine ziyaretler yapan ve kelimeleri zamansızlıkta yürüyen yazarın yeni yaratımlarını da merakla bekliyor okuyucular.
Elif Şafak’ın Ağzından:
Kitap bittikten sonra bir süre ona bakamıyor ve üzerine düşünmek istemiyorum.
Ben yazarken çok endişeli oluyorum.
Normalde eldivenlerle yaşıyoruz. Yazarken eldivenlerimizi çıkarıyoruz. Bu iyi bir şey. Ama aynı zamanda yazan için de tehlikeli bir şey. Çünkü her şeyden etkilenmeye başlıyorsunuz. Her yaraya açıksınız, deriniz inceliyor gibi oluyor.
Künye
Elif Şafak 1971'de Strasbourg'da doğdu. Türkiye'ye dönmeden önce, İlk gençlik yıllarını İspanya'da geçirdi. Amerika'da İngilizce olarak yazdığı son romanı "THE SAINT OF INCIPIENT INSANITIES"; Farrar, Straus & Giroux (ABD) Yayınevi tarafından 2004 sonbaharında basıldı.
Şafak, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını aynı üniversitede Kadın Çalışmaları ile tamamladı. ODTÜ Siyaset Bilimi bölümünde doktorasını yaptı. Uzmanlığını Çağdaş Batı Politik Düşüncesi üzerine ve buna ek olarak Orta Doğu Çalışmaları üzerine yoğunlaştırdı.
Elif Şafak'ın İslamiyet, kadın ve mistisizm hakkında "Bektaşi ve Mevlevi Düşüncesinde Kadınsılık-Döngüsellik" başlığıyla yazdığı yüksek lisans tezi Sosyal Bilimler Derneği tarafından ödüllendirildi. Şafak, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde de "Türkiye ve Kültürel Kimlikler", "Kadın ve Edebiyat" konularında dersler verdi.
Şafak, ilk defa 2002 yazında, Five Colleges Women’s Studies Research Center tarafından dünyanın farklı bölgelerinden seçilmiş edebiyat akademisi üyelerinden biri olarak Amerika'ya geldi. 2003 – 2004 akademik yılı boyunca Michigan Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak bulundu. Burada "Ortadoğu'da Marjinal Kimlikler" ve "Kadın Üzerine Kadın Edebiyatı: Doğu ve Batı Çatışması" dersleri verdi. Şafak halen, Arizona Üniversitesi Yakın Doğu Araştırmaları bölümünde yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. "Edebiyat ve Sürgün", "Bellek ve Politika", "Müslüman Dünya'da Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet" konulu dersler vermektedir.
Yayınlanmış Kitapları:
Pinhan (1997) Roman
Şehrin Aynaları (1999) Roman
Mahrem (2000) Roman
Bit Palas (2002) Roman
Araf (2004) Roman
Med Cezir (2005) Yazılar
Kaynakça: http://www.elifsafak.net
Dört Günde Roma
13 years ago
No comments:
Post a Comment